Menenjit ve Ensefalit
İnsan erişkin beyni ortalama 1500 gr ağırlığında olup, kanlanması oldukça fazla olan bir organdır. Beyin anne karnından itibaren özellikle ilk bir yaşta çok hızlı bir şekilde büyümekte ve gelişmektedir. Bu nedenle çocukluk döneminde gelişmekte olan beyinde oluşabilecek hasarlar ağır durumlara yol açabilmektedir. Tüm bilinçli hareketler ve bilinç dışı görevler beyin ve onun uzantısı olan sinirler tarafından yönetilmektedir. Beyinin devamı ya da uzantısı olarak ifade edebileceğimiz omurilik ise kuyruk sokumuna kadar uzanmaktadır. Beyin ve uzantısı olan omurilik meninks adı verilen bir zar ile çevrilidir. Bu zar ile beyin dokusu arasında beyin omurilik sıvısı (BOS) adı verilen bir sıvı bulunmakta ve sürekli olarak dolaşmaktadır. Bu sıvı esas olarak beyni dışarıdan gelen sarsıntılara karşı korumaktadır.
Menenjit Nedir?
Menenjit esas olarak beyin zarlarının iltihabı demektir. Ensefalit ise beyin dokusunun iltihaplanmasıdır. Bu hastalıklar genellikle mikrobik sebepler ile ortaya çıkmakla beraber nadiren romatizmal hastalıklar, bazı biyolojik ve kimyasal maddeler ile de ortaya çıkabilmektedir. Pnömokok, meningokok ve Haemophilus İnfluenza adı verilen bakteriler en önemli menenjit sebepleridir. Ancak ülkemizde ve tüm dünyada pnömokok ve Haemophilus İnfluenza aşılarının bir yaş altında yapılması nedeniyle bu mikroplara bağlı menenjit vakalarında çok ciddi düzeyde azalma meydana gelmiştir. Bu nedenle bu bakteriler ile ortaya çıkan menenjitler henüz aşıları tamamlanmamış olan bir yaş altı özellikle de 6 ay altı çocuklarda daha fazla görülmektedir.
Ensefalit ise beyin dokusunun iltihabı olarak ifade edilmektedir. Tüm mikroplar bu hastalığa yol açabilmekle beraber Herpes Simpleks (uçuk mikrobu) ensefalite en fazla yol açan ve en iyi bilinen etkendir. Diğer ensefalit etkenleri ile kıyaslandığında beyin dokusunda en fazla hasar bırakan bu virüstür. Bu nedenle ensefalitten şüphelenildiğinde ilk olarak bu virüse karşı etkili olabilecek tedaviler başlanmaktadır. Herpes Simplex virüsü dışında birçok mikrop ensefalite yol açmakla birlikte çok azında mikroba yönelik tedavi bulunmaktadır.
Meningoensefalit olarak ifade edilen durum ise aynı zamanda hem beyin zarının hem de beyin dokusunun birlikte iltihaplanmasıdır.
Belirtileri nelerdir? Teşhis nasıl konulur?
Bu hastalıklar kişinin yaşına, bağışıklık durumuna ve hastalığın ağırlığına göre çok farklı belirtiler ile ortaya çıkabilmektedir. Ateş, baş ağrısı, kusma ve halsizlik en önemli belirtilerdir. Bunun yanında çift görme, havale geçirme, bilinç bulanıklığı, bel ve boyun ağrısı gibi şikâyetler olabilir. Özellikle bir yaş altı çocuklarda ateş tek şikâyet ve belirti olabilir. Bu hastalıkların tanısını koyabilmek için çocukta olan şikâyetlerin öğrenilmesi ve muayenenin yanında kan tahlili, idrar tahlili, akciğer filmi, beyin tomografisi, beyin EMAR gibi tetkiklerin yapılması gerekebilmektedir.
Ancak menenjit hastalığının tanısı esas olarak lomber ponksiyon olarak adlandırılan hastanın bel bölgesinden alınan beyin omurilik sıvısının incelenmesi ile konulabilmektedir. Bu sıvının bel bölgesinden alınmasının sebebi bu sıvıya ulaşılabilecek tek bölge olmasıdır. Hasta ve hasta yakınlarını kaygılandıran bir işlem olmakla birlikte, son derece zararsız ve güvenli bir işlemdir. Zaten bu işlemi yapacak olan hekim öncesinde hastayı olası zararlı durumlar için değerlendirecektir. Hastaya zararlı olma ihtimali olan bir durum var ise bu işlemi yapmayacaktır. Hekim değerlendirmesi sonucunda bu işlemi yapmak için herhangi bir sorun öngörülmedi ise bu işlemden dolayı hastanın zarar görme ihtimali çok düşüktür. Teşhis ve tedavinin düzenlenmesi büyük oranda bu sıvının incelenmesi ile elde edilecek sonuçlara bağlıdır. İşlemde gecikilmesi tanının gecikmesi ve tedavinin gecikmesine yol açabileceği gibi işlem yapılmadan tedavi başlanması hastanın gereksiz yere antibiyotikler alması ve uzun süreli gereksiz hastane yatışına sebep olabilecektir.
Tedavi nasıl yapılır?
Bu hastalıkların tedavisi esas olarak antibiyotikler ile yapılmaktadır. Antibiyotik dışında hastanın konforunu arttırıcı ve hastalığın zararlı etkisini en aza indirmeyi hedefleyen bazı ilaçlar tedaviye eklenebilir. Tedavi süresi bakterilere bağlı menenjitler için genellikle 7-14 gündür. Herpes mikrobunun yol açtığı beyin iltihabı için bu süre yaklaşık 3-4 hafta kadardır. Ancak hastanın durumuma göre bu süre çok daha uzun olabilmektedir.
Menenjit ve ensefalit sonrası beyin hasarı kalır mı?
Hastalar çoğunlukla hasarsız olarak iyileşebilmesine rağmen bazen de ağır hasara yola açabilmektedir. Sağırlık, görme kaybı, epilepsi, zihinsel fonksiyonların bozulması, kısmi veya tam felç gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Nadiren ölümle sonuçlanabilmektedir.
Menenjit geçiren her çocuk göz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmeli ve işitme testi yapılmalıdır.
Bu hastalıklardan korunmanın en başarılı yolu çocukluk çağında önerilen aşılamaların tam olarak yapılmasıdır. Diğer önemli önlemler tüm mikrobik hastalıklarda olduğu gibi el temizliğinin sağlanması, hasta kişilerden uzak durulması ve hekim tarafından yapılması önerilen işlemlerin hızlı bir şekilde yapılmasıdır.
Yukarıda anlatılanlar hastalık tanı, tedavi ve olası sorunları genel olarak özetlemektedir. Genel uygulama dışında birçok istisnai durumlar mevcuttur. Konunun çok detaylı olması, bazı durumların sağlık profesyonelleri dışındaki insanlar tarafından anlaşılmasının zor olması nedeniyle burada değinilmemiştir. Bu tip durumlar ortaya çıktığında gerekli bilgilendirme hasta ve/veya hasta yakınına ilgili hekim tarafından yapılacaktır.