Çocukluk Çağı Uyku Bozuklukları
Uyku günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Sağlıklı bir insan gününün yaklaşık üçte birini uyuyarak geçirir. Sağlıklı uyku, günün ne kadar verimli ve sağlıklı olacağını belirleyen önemli bir etkendir. Uyku bozuklukları huzursuzluk, gündüz dalmaları, eğitim hayatında başarısızlıklar, hiperaktivite, büyüme geriliği gibi sorunlara neden olabilmektedirler.
Sağlıklı uyku süresi ne kadardır?
Doğumdan itibaren ileri yaşlara kadar uyku devamlı bir değişim içindedir. Yenidoğan döneminde uyku süresi günde 16-19 saattir. Bu süre çocuk büyüdükçe azalarak 7-8 saate kadar düşer.
Uykunun evreleri nelerdir?
Uykunun evreleri bulunmaktadır. Bu evreler dalma, hafif uyku ve derin uyku dönemidir. Derin uyku çoğunlukla gecenin ilk yarısında gerçekleşir. Yaşamın ilk yılından itibaren derin uyku miktarı artar ve çocukluk döneminde en üst seviyeye gelir. Ergenlik dönemi sırasında derin uyku miktarı azalır. Yetişkinler çocuklardan daha az derin uykuya ihtiyaç duyarlar. Rüyalarımız çoğunlukla bu evrede meydana gelir.
Sağlıklı büyüme için sağlıklı uyku çok önemlidir. Derin uyku esnasında büyüme hormonunun salgılanması gerçekleşir. Ergenlik döneminde salgılanan ve ergenlik gelişimi için önemli bir hormon olan GRH uykuda salgılanır. Uyku bozukluğu olan çocuklarda bu hormonların salgılanmasında yetersizlikler olabilir.
Çocukluk Çağı Uyku Bozuklukları Nelerdir?
Uyuyamama
Uykuya geçişte, uykunun sürdürülmesinde veya erken uyanıp tekrar uykuya dönmekte zorlanma şeklinde açıklanabilir. Aileler çocuklarını uyutmakta zorlandıklarını, gece sık sık uyandıklarını veya sabah olması gerekenden erken uyandığını ifade ederler.
Çocuklarda sık uyanma yaygındır ve uyandıkları zaman kendi kendini yatıştırmada ve tekrar uykuya geçmekte zorluk çekerler. Bu durum genellikle 3-4 yaş civarında ortadan kalkar. Okul ve okul öncesi çocuklarda aileler çocuklarına uyku zamanı ile ilgili kural ve sınır koymakta zorlanırlar. Bu çocuklar uykuya gitmeyi protesto eder ve uykuyu zorlaştırırlar.
Bazı çocuklarda uyku veya uyku ortamı ile ilgili çok fazla fizyolojik veya duygusal stress vardır. Bu çocuklar uykuya dalmakta, uykuyu sürdürmekte ve sabah erken uyanmakta zorlanırlar. Gece boyunca yatakta uyuyamayan çocuğun artık uyuması gerektiği düşüncesi ile stresi artar. Böylece bu gerginlikte çocuğun uyanıklık kalmasına neden olur. Gündüzleri de gece olunca yine aynı şeyleri yaşayacağını düşünüp dururlar.
Sağlıklı uykusu olan çocuklarda taşınma veya seyahat esnasında geçici uyku bozuklukları olabilir, kısa sürede kendi kendine düzelmesi beklenir.
Aşırı uyuma
Diğer uyku bozukluklarına bağlanamayan aşırı uyku hali veya gündüz saatlerinde abartılı uyuma hali olarak tanımlanabilir. Tanısı için uyku testi (polisomnografi) yapılır. Bu testler diğer uyku bozukluklarının araştırılmasına da yardım eder.
Aşırı uyuma hastalığının en sık görülen türü narkolepsidir. Bazen narkolepsi hastalarında Katapleksi denen duygusal veya fiziksel bir uyarı sonrası kaslarda meydana gelen ani ve istemsiz bir gevşeme hali görülebilir. Bazı çocuklar güldüğünde aniden yere yığılabilirler. Genellikle 15-30 yaş arasında görülür. Çocuklarda sıklıkla gündüz uyuklamaları, ani yığılmalar, uyku felçleri ve halüsinasyonlar ile seyreder. Uyku felçleri uykudan uyanıklığa geçiş döneminde olur ve hasta hiç hareket edemediğini ifade eder. Halüsinasyonlar eşlik edebilir. Bu durum 1-2 dakika sürer.
Uyku-Uyanıklık Ritminin Bozulması
Hastalar genellikle gece uyku saati gelince yatağa gittiklerini ama yatakta saatlerce uyanık kaldıktan sonra uykuya dalabildiklerini ve sabahları uyanmakta zorlandıklarını ifade ederler. Sıklıkla ergenlik döneminde izlenen bir bozukluktur. Tedavide amaç uyku uyanıklık saatlerini olması gereken zamana geri çekmektir. Gündüz uykularının azaltılması, hafta sonu uyku ve uyanma saatlerine özen gösterilmesi, yatak odasına TV konulmaması, kafein içeren maddelerin tüketimin sınırlandırılması gibi basit kurallarla bu sağlanabilir. Nadiren ilaç kullanımı gerekir.
Diğer uyku bozuklukları
Uyku esnasında ya da uykudan uyanma esnasında oluşan davranışsal ya da fiziksel olaylardır. Uyku kalitesini genellikle etkilemez. Çok sık görülür. Uyurgezerlik ve uykuda konuşma, uyku terörü en sık görülenleridir.
Uyku teröründe çocuk uykudan ağlama ve çığlıklarla uyanır. Aslında bilinci tam olarak açık değildir. Ağlama çırpınma ve hırçın davranışlar sergilerler. Genellikle bu durum dakikalarca sürer. Aile çocuğu tekrar uyutmakta zorlanır. Çocuk sabah uyandığında gece olanları hatırlamaz. Bunlar genellikle uykunun ilk 2-3 saatlik döneminde görülür.
Kâbus ve uyku felçleri görülebilen diğer uyku bozuklukları arasındadır. Kâbus, uyku terörü ile karıştırılmamalıdır. Kâbus uykunun ikinci yarısında meydana gelen rüyadan uyanma şeklinde olan uyku teröründen daha kısa süren bir olaydır. Hasta tekrar sakinleşip uykuya dalabilir ve sabah olanları hatırlayabilir.
Bu bozuklukların tedavisi öncelikle davranış tedavisidir. İhtiyaç halinde ilaç tedavisi uygulanabilir. Kâbus durumunda çocuğa bunun sadece kötü bir rüya olduğu anlatılmalıdır. Tekrarlayan kâbus durumunda ise özellikle kaygı bozukluğu veya altta yatan başka sebepler araştırılmalıdır.
Uyku İlişkili Hareket Bozukluğu
Bu uyku bozukluğu türünde uyku esnasında basit ve amaçsız tekrarlayan hareketler görülür. Baş döndürme, vücut döndürme, başını yastığa vurma gibi basit hareketlerdir. Bunların dışında ayrıca diş gıcırdatma, huzursuz bacak sendromu ve tekrarlayıcı kol-bacak hareketleri görülebilir.
Vücut sallama 6 aylıkken başlar, baş döndürme yoktur, sadece vücut öne arkaya sallanır. Baş vurma 9 ay civarında görülmeye başlanır. Hasta başını yastığa sık sık vurur. Baş çevirmede ise vücut hareketsizken baş bir taraftan diğer tarafa döndürülüp durur.
Diş gıcırdatma uykuda amaçsız diş sıkma olarak görülür. Diş ve çene ağrılarına neden olur. Uzun süre anne sütü alma, gece uykularının azalması, diş hastalıkları, stres, yatak odasında ışık ve ses olması, reflü altta yatan nedenler arasında olabilir.
Uykuda Solunum Bozuklukları
Uyku kliniklerine en sık başvuru nedenleri arasındadır. Uykuda horlama şikâyeti çocuklarda sık görülür. Bademciklerin ve geniz etinin aşırı büyümesi en sık nedendir. Bazen uyku apnesi denen uykuda solunumun bir süreliğine durması horlamaya eşlik edebilir. Bu çocuklarda gündüz uyuklama hali, dikkat eksikliği, okul başarısında düşüklük gibi şikayetler görülür. Uyku testi ile hastalarda nefes tutma durumu araştırılır.
Uyku bozukluklarında teşhis için neler yapılır?
Uyku bozuklukların tanısı için belirtilerin öğrenilmesi oldukça önemlidir. Bazı durumlarda polisomnografi denilen uyku testi yapılmaktadır. Polisomnografi tetkiki gece boyunca vücuda yerleştirilen elektrotlar ile uyku esnasında beyin, göz, kalp, solunum sistemi ve kas sisteminden alınan verilerin incelenmesi ile yapılan bir tetkiktir. Uyku laboratuvarlarında yapılır. Bazı uyku bozukluklarında epilepsi nöbeti ile tam ayırım yapabilmek için EEG yapılabilir. Bazı nöbet tipleri uykuda sık görülür. Ailenin çekeceği videolar, özellikle uykuda çekilen EEG, gerekirse video-EEG ayırıcı tanı için önemlidir.
Uyku bozukluklarında tedavi yöntemleri nelerdir?
Uyku bozukluklarının çoğunun tedavisinde öncelikle davranış tedavisine başvurulur. Düzenli, kaliteli bir uyku için ailenin ve çocuğun uyması gereken davranışlar anlatılır. Rahat bir uyku için hazırlanmasını sağlamak için uyku ortamının düzenlenmesi gerekir. Şu önerilerde bulunulabilir. Sağlıklı bir uyku düzeni için aşağıdakilere uyulması önemlidir:
- Çocuğun uyuduğu ortam düzenlenmelidir: Yatak odası loş ve serin olmalıdır, yatak odasında bilgisayar ve televizyon bulundurulmamalıdır. Çok az ışık veren bir gece lambası kullanılabilir ancak aşırı ışıktan kaçınılmalıdır. Çocuğun yatağı, yastığı rahat olmalıdır. Kıyafetleri ve örtüsü aşırı sıcak ve soğuktan kaçınacak şekilde düzenlenmelidir. Küçük çocuklara uyku alışkanlığı kazandırmak için bir süre uyku oyuncağı (yumuşak malzemeli) verilebilir. Küçük çocukların sallama, beşik gibi alışkanlıklar geliştirmesine izin verilmemelidir.
- Uykudan hemen önce tablet, televizyona izin verilmemelidir
- Özellikle büyük çocuklarda yatmadan önce akıllı telefon kullanımı, kulaklıkla müzik dinlemek yasaklanmalıdır
- Uykusu geldiğinde yatak odasına gitmelidir. Küçük çocuklar esneme, gözlerini ovuşturma şeklinde uykularının geldiğini belli edebilir. Aile bu durumu fark ettiği zaman uyku için gerekli ortam sağlanmalıdır.
- Uyku saati düzenlemeli, hep aynı saatte yatması sağlanmalıdır. Tatillerde uyanma saatleri çok değiştirilmemelidir. Bu düzeni sağlamak için akşam kaçta yatarsa yatsın sabah aynı saatte kaldırılarak akşam belli bir yatış saati sağlanmalıdır.
- Çocukların yaklaşık 5 yaştan sonra gündüz uyku ihtiyacı kalmaz. Bu yaştan sonra gün içinde uyumamalı, aşırı hareket gibi nedenlerle dayanamıyorsa 1 saatten kısa ve saat 15:00’ ten önce uyunmalıdır.
- Aşırı su, kafeinli içecekler ve tatlı tüketimi uyku saatinden 2 saat öncesinde kesilmelidir
- Yatmadan önce sigara içilmemelidir
- Akşam yemekleri çok ağır olmamalı, fakat yatağa aç gidilmemelidir
- Çocuğun fiziksel aktivitesi mümkün olduğunca sağlanmalı, özellikle akşamüstü hareketli olması önerilmelidir.
Uyku bozukluklarının tedavisinde ihtiyaç halinde ilaç tedavisi uygulanabilir. Tedavi için gerekirse melatonin en güvenilir ilaçtır. Doktorunuz ilaç kullanımına karar verecektir. Horlama ve nefes tutma durumunda gerekli görülürse geniz eti ve bademciklerin alınması tedaviler arasında yer almaktadır.
Uyku terörü olan çocuklar bu davranış önerilerinin yanı sıra çocuğa bunun sadece kötü bir rüya olduğu anlatılmalıdır. Çocuk gündüz olan olaylardan ve seyrettiği film, videolardan etkilenebildiği için bu durum gözden geçirilmelidir. Tekrarlayan durumlarda kaygı bozukluğu veya altta yatan başka sebepler araştırılmalıdır.